07 August 2012

GELECEK

Lana Del Rey hakkında Çetin Cem Yılmaz'ın yazısını okurken aklıma geldi. Geçmiş, retro, hipster... Yapılanların kopyasını yapmaya çalışıyoruz. Tarih, tekerrür etmeyecekse bizim için bir anlamı yokmuş gibi. Biz böyle isek gelecek nesiller bizim neyimiz kopya edecek? Müzikal olarak ele alalım konuyu. Bizim zamanımızın Led Zeppelin'leri, Pink Floyd'ları, The Beatles'ları kimler olacak? Bir akım olarak indie kalıcak ama isimler kalmayacakmış gibi hissediyorum. 
 
Oysa eskiden insanlar için umut varmış, beklenti varmış, istek varmış. En önemlisi hedef varmış. Back to the Future. Şu an böyle bir film çekilse, 2050'de geçecek desen, ne istersin. Uçan kaykay, uçan araba, kendi kendine pıt diye kuruyan elbise. Başka? Elbet bişiler istenir, bu listeye bişiler eklenir ama buradaki asıl soru: Ne kadar uzun zamandır bunu ve bu tip şeyleri düşünmedik? Yaşadığımız ana veya geçmişe takılı kalmış durumdayız. Umudumuz, isteğimiz yok. Geleceği karanlık görüyoruz. Birşeyleri elde etmek için değil, elimizdeki kaybetmemek için savaşıyoruz. Defans yapıyoruz, catenacio'yuz. Hücum pres yapsak, en iyi savunma hücumdur desek, gelecek hayali kursak... Bir hedefe doğru ilerlesek, ilerleyeceğimiz bir hedef koysak kendimize...

TIKANDIM

Tıkandım amk. Twitter'a yazıp 140 karaktere sığmaktan, sonra gelip blog açmak için isim bulmaktan. Sıkıldım. En basit, temiz. Twitter iyi hoş can da, kısa düşünceler, kısa yorumlardan sıkıldım. Aklıma daha fazlası geliyor. Ne geliyor, çok mu önemli, çok mu matah? Diil. Ama insanın canı yazmak istiyor. Yazıyorum.